KİTAP 39 # FRANKENSTEIN'IN LANETİ - GIOVANNI SCOGNAMILLO


FRANKENSTEIN'IN LANETİ

Giovanni Scognamillo

Bilge Karınca Yayınları

Tür:  Korku / Roman / Novella

174 Sayfa
--------DİKKAT ------------------------------------------------------------------------------------
KİTABIN +18 OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM LÜTFEN YAZININ DEVAMINI BU UYARIMI DİKKATE ALARAK OKUYUNUZ ----------------------------------------------------------------

  Giovanni Scognamillo; Türkiye'de doğup büyümüş ve hayatını Türkiye'de idame ettiren, hali hazırda Bahçeşehir Üniversitesi, İletişim Fakültesi'nde ''Sinema'' dersleri veren İtalyan asıllı bir yazar. Giovanni Scognamillo'nun hayatına baktığınızda el atmadığı ve altından kalkamadığı bir iş kalmadığını görüyorsunuz. Kendisi hem yazar, hem sinema tarihçisi, hem eleştirmen, hem araştırmacı, hem çevirmen, hem eğitmen, hatta bazı Türk filmlerinde rol almışlığı bile var. Kısaca on parmağında on marifet. Tam anlamıyla bir sinema aşığı; Alfred Hitchcock hayranı; korku, bilim kurgu, fantastik türleri hakkında bolca çalışmalar yapmış biri. Yazdığı kitaplardan uzaylıları irdeleyen (!) ''Dünyamızın Gizli Sahipleri'', ''Uzaydan Geldiler'' kitapları da zamanında kitap piyasasında yeller estirmiş. Öyle ki ne zaman bir sahafa girsem, bu kitapları istenmeyen ot misali burnumun dibinde bitiyor. Bilim kurgu seven bir okur olarak uzaylıların varlığından kendinden emin konuşan, komplo teorileri üreten bu tarz kitapları sevmiyorum arkadaş, yok yani sevemiyorum, elimde değil ki. Ancak yazar Türk sineması ile sinema tarihi hakkında hayli üretken, verimli bir yazar, hakkını yememek lazım şimdi. Yazar hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenleri, aşağıdaki videoyu izlemeye davet ediyorum. ( Videoyu izlerken kitap hakkındaki yazımı okumayı unutmayın ama haaa :'( )


  Frankenstein denilince eminim sizin de aklınıza, arkasında yatay halde bir çubuk saplı, dikdörtgen, kült cisim gibi yeşil bir kafası olan, yüzünde yer yer dikiş izleri bulunan, izbandut gibi çirkin bir yaratık geliyordur. Frankenstein'ın Laneti de yazarın aklına bizimkilerle aynı şeylerin gelmesi sonucu yazdığı korku türündeki birkaç kitabından biri. Öncelikle Mary Shelley'in ''Frankenstein'' adlı kitabını henüz okumuş değilim. Ama çocukluğumuzdan beri aşina olduğumuz Frankenstein'ı düşünerek konuların ve karakterlerin iki kitapta da aşağı yukarı benzer olduğunu tahmin etmekteyim. Malesef ki bu konuda en doğru tespiti Mary Shelley'in Frankenstein'ını okumadan yapmam mümkün değil. O yüzden yazım şimdilik sadece Giovanni Scognamillo'nun Frankenstein'ı hakkında olacak.

     Kitap bir papazın, idamına saatler kalan Baron Victor Frankenstein'ın hücresine girmesi ve Baron'a huzura ermesi için tövbe edip etmeyeceğini sorması ile başlıyor. Bu sırada olay bize Baron Frankenstein'ın ağzından aktarılıyor. Baron ipte sallanmaktan kurtulabilmek için son çare olarak, insanların kendisini ciddiye aldığı ve sözüne güveneceğine emin olduğu papaza, idama mahkum olmasına neden olan olayın içyüzünü ve kendisinin masum olduğunu anlatmaya çalışıyor. Tek şansı ise papazın onu dinlemesi ve hikayesine inanması; aksi halde şafakta en ufak rüzgarın kendini bir saman gibi sallandırması işten bile değil.

    Hep birlikte Baron'un hikayesini kendi ağzından dinlemeye başlıyoruz. Kendisi Frankenstein ailesinin varisi, annesi ölünce tüm miras kendisine kalıyor ve Baron hayatı boyunca gerçekleştirmeyi hep arzuladığı planını hayata geçirme fırsatı yakalıyor. Baron küçüklüğünden itibaren öğrenmeye, araştırmaya ve bilime meraklı biri. Arkadaşları kendisinin en büyük eksikliğinin hayata karşı ilgisizliği olduğunu düşünüyor, Baron Frankenstein ise tam aksi fikirde, çünkü onun en büyük tutkusu hayat. Ancak arada büyük bir fark var; diğerleri hayatlarını yaşama derdindeyken, Baron ise bir hayat yaratma peşinde.

   Annesinin ölümünün ardından Baron, küçük bir köyün tepesinde yükselen büyük bir köşke taşınarak yalnızlığının avantajıyla amacına odaklanıyor. Bir gün Baron'un gazeteye verdiği ilan sonucu Paul Krempe adlı kişi, ilanda yazıldığı üzere Baron'un küçük oğluna eğitmenlik etmek için köşke geliyor. Ancak ortada eğitmenlik yapacağı bir küçük çocuk olmadığını, tam tersi Baron'un kendisine bir hoca, yardımcı, danışman aradığını anlıyor ve birbiriyle iyi anlaşan ikili, daha sonra meydana gelecek büyük, korkulu ve lanetli deney zincirinin ilk düğümünü bu buluşma ile atıyor.

    Baron Victor Frankenstein'ın eğitiminin geliştirilmesi sürecinin ardından, Baron ve Paul, büyük deneyleri için çeşitli küçük hayvanları toplayıp, öldürmeye başlıyorlar. En son bir köpeği çalıyorlar ancak köpeğin sahibi kaybolan köpeğinin ardından tüm köyü ayağa kaldırıyor. Deneyleri için üzülerek de olsa köpeği öldüren ikili, manyetizmanın ölü vücutta yaratacağı üstün tedavi edici gücü etkin kılan aletleri ile köpeği tekrar diriltiyorlar. Paul bu buluşu, tıp ve bilim çevresinde fırtınalar koparacak bir bilimsel makaleye dönüştürmek için bir an önce kolları sıvarken, Victor Frankenstein deneye devam etme kararı alıyor, çünkü Baron'un asıl amacı henüz gerçekleşmemiştir. Onun amacı bir ölüyü diriltmek değil, ölülerden mükemmel bir zekaya, beyne ve vücuda sahip yeni bir üst insan yaratmaktır.


    İşte bu aşamadan sonra tabiri caizse film hızlıca ileri sararak okuru büyük bir korku ve heyecanla kitabın sonuna doğru sürüklüyor. Kitapta o kadar çok şey oluyor ki, kitap tam bitecek dediğiniz anda bir başka korkunç olay gerçekleşiyor ve siz önünüzü dahi göremediğiniz sisli bir gecede, sessiz ve kimsesiz, ürkünç bir sokakta, bir yokuştan aşağıya adrenalin salgılayarak hızla koşuyorsunuz. Bir yerde, bir şeye toslayacaksınız, kötü bir şey olacak ama ne zaman olacak ya da daha kötüsü olacak mı? İşte okurda böyle bir izlenim bırakan, korku edebiyatının önemli bir eseri olmayı hak etmiş bir kitap. H.P. Lovecraft'ın da şu an ismini hatırlayamadığım, daha önce okuduğum ve benzer hislere kapıldığım Frankenstein vakasına benzer bir öyküsü var. Acaba o öykü Frankenstein'a bir güzelleme midir diye de düşünmedim değil.

   Kitabı gece yarısı okumam sebebiyle olsa gerek bir ürpertiyle ve büyük bir merakla bir solukta bitiriverdim. Kitapla ilgili tek sıkıntım, elime kalem alıp düzeltme isteği uyandıracak kadar kitapta bolca yazım hatasıyla karşılaşmamdı. Bilge Karınca Yayınları çok aşina olduğum bir yayınevi değil , korku ve polisiye türünde ilgi çekici derlemeleri olduğu için alıp okumak istedim. ''Vampir Hikayeleri'' ve ilk vampir novellası olan ''Carmilla'' adlı iki kitabı daha elimde mevcut. Ne yalan söyleyeyim ''Frankenstein'ın Laneti''nin sırf kurgusu ve korkutma kabiliyeti sayesinde onları da bir an önce okumak istiyorum. Sizlere de şiddetle olmasa da, arada çıtır çerez bir şeyler okumak ve biraz da ürpermek isterseniz neden olmasın diyerek tavsiye ederim. Keyifli Okumalar dilerim.



Yorumlar

  1. Merhaba
    Frankenstein'in aslında orjinalinin bir bayanın yazdığını öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Bunun yanında bir iddia sonucu böyle kült bir eser ortaya çıkması da ilginç. Diğer kitapta klasik Vampir Drakula romanının hayat bulması. Yazıyı okurken acaba bu klasik eseri de listeye atsam mı diye düşündüm. Ama havası beni sıkar mı diyede bir endişem var. Çünkü biz artık bir çok Frankenstein ve Drakule versiyonunu gördük. 17.sonlarındaki bu eser beklentiyi karşılar mı? Neyse uzatmadan belki ekleyebilirim, daha tam karar veremedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar :)
      Ben henüz Frankenstein'ın orijinalini okumadım, ama sanki bu bir versiyonu değl de eserin kendisiymiş gibi bir izlenime kapıldım, çünkü şu ana kadar Frankenstein namına ne öğrendiysem hepsi kitapta vardı. Yani bana sorarsan Mary Shelley'i okuduysan bu kitabı okumana gerek yok, bu tarzda yeni kitaplar keşfetmen çok daha makul olacaktır. Yakın zamanda bir kitap okudum, daha önce de konuştuğumuz gibi çatlak ve yaratım peşinde koşan bir doktor o kitapta da var, yazarını da tanıyorsundur; Köpek Kalbi- Mihail Bulgakov. B kitabı okumanı tavsiye ederim. Mükemmel olmasalar da seviyorum bu tarz kitapları, sana da tavsiye ederim :)

      Sil
    2. Frankenstein'ı daha okumadım yazarından ama klasikler listeme attım okumak için. Köpek kalbini de ekledim listeme teşekkürler.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİTAP 15 # SİLO - HUGH HOWEY

KİTAP 3 # MACERA TÜNELİ 4- UZAY DIŞINDA YOLCULUK- EDWARD PACKARD

KİTAP 48 # AZİZ SANCAR VE NOBEL'İN ÖYKÜSÜ - ORHAN BURSALI