KİTAP 42 # KRAL FARE - CHINA MIEVILLE


KRAL FARE
 ( KING RAT )

China Mieville

Çeviri: Güler Siper


Yordam Kitap 
1. Baskı 2009

Tür: Fantastik / Roman / Gotik / Korku / Polisiye / Tuhaf Kurgu
320 Sayfa

    Kral Fare, İngiliz yazar China Mieville'nin 1999 yılında çıkan ilk romanı. Yazarın edebiyat çevresinde tanınmasını sağlarken, Uluslararası Korku Cemiyeti ve Bram Stoker ödüllerine aday gösterilecek kadar da beğeni toplayan Kral Fare, hepimizin bildiği ''Grimm Masalları''nda yer alan ''Fareli Köyün Kavalcısı'' adlı klasik ( geleneksel ) masalın, günümüz modern dünyasının getirdiği yaklaşımları, çıkmazları ve dönüşümleri, metaforlar aracılığıyla eleştiren karşı-devrimci masal versiyonu. Marksist olan yazarın ilgili masalın tarihi köklerini alaşağı edip, Londra gibi metropol bir şehrin duvar arkası edilen mekanları üzerinden, modern dünyanın gerçeklerini tüm acımasızlığı ve yalın haliyle yeniden kurgulaması kendisi için şaşırılmayacak olsa da, yazarın dahil olduğu ''Tuhaf Kurgu'' (Weird Fiction) türüne yabancı olanlar için fantastik edebiyatın gelenekselle ve günümüz modern dünyasının güttüğü politikayla bu şekilde harmanlanması, büyülü atmosfer içerisinde, metaforik öğelerle sunulması, biz okurlar için hayli beklenmedik, edebiyat dünyası için de çığır açıcı bir tazelik olsa gerek.

     Kitabımız bizi alıp, masalsı yanı gereği ummadığımız bir şekilde karanlık ve rahatsız edici bir yere götürüyor; Londra'nın arka sokaklarına, daha da beteri kanalizasyonlarının en göz görmedik, en kokuşmuş bölgelerine. Okuru tuhaf bir gerçeklikle başbaşa bırakırken, vermek istediği tüm mesajları da yer yer üstü kapalı yer yer açık bir şekilde ama her koşulda büyülü, fantastik ve tuhaf bir kurgu içerisinde veriyor. Nasıl mı?
''Sizin göremediğiniz boşlukların içinden geçer, binaların arasına sokulurum. Sizin arkanıza takılır, size öylesine yaklaşırım ki soluğumdan ensenizdeki tüyler ayağa kalkar ve siz yine de beni duymazsınız. Gözbebekleriniz büyüdüğünde göz kaslarınızın sesini duyabilirim. Sizin pisliklerinizle beslenir, evlerinizde yaşar, yatağınızın altında uyurum ve ben istemezsem ruhunuz duymaz.''
      Romanımızın kahramanı Saul bir gece tren yolculuğu sonrası evine dönmüş ve sıklıkla arasının açık olduğu babasının oturduğu odaya 'yine bir sıkıntı çıkar gece gece, en iyisi mi hiç bulaşmayayım' diyerek uğramadan kendi odasına yönelmiştir. Ancak eve ayak bastığında evin normalden soğuk olduğunu, bir şeylerin ters gittiğini fark etmiş, salonda çalışan televizyonun '' Sorun mu? Ne sorunu hayat güzel, her şey güzel, gel sana eğlenceli bir program açayım, insanların birbirleriyle acımasızca ve saygısızca tartıştıklarından? Bir güzel rahatlarsın. Aa  beğenmedin mi? Gel gel, sana kimin araba parasına kıyafet alıp birbirlerini çirkin buldukları o eğlenceli programlardan birini açayım? '' vurdumduymazlığı ve unutkanlığı aşılayan sesi ile rahatlayıp, çekildiği odasında derin bir uykuya dalmıştır. Ta ki gece yarısı bir gürültü ile uyanıp kapının sertçe dövüldüğünü anlayana kadar. Gelenler ise polislerdir. Daha ne olduğunu anlayamadan yaka paça edilip götürüldüğü emniyette, polisin kendisini itham ettiği suç ile Saul, başına gelecek felaketlerin ilk basamağını tırmandığını dehşetle anlar. Suçu; babasını camdan atarak öldürmektir. Olanlara hiçbir anlam veremeyen Saul, üzüntüsünü bile yaşayamadan dertop edilmiş halde hücreye kapatılır. Kapatıldığı hücreden tek kurtuluşu ve  kendisini baba katili ithamından aklamanın tek yolu hücreye kimseye varlığını belli etmeden giren gölge olacaktır. Gölgelikten çıkıp cisime bürünerek görünür hale gelen bu yaratık ise Kral Fare'dir.

    Kral Fare, Saul'un babasını öldüren katili tanıdığını, Saul'u hücreden kurtaracağını dahası katili bulmasında yardım edeceğini söyler. Tabiki yardımının bir nedeni vardır; bu şok edici neden daha sonra aydınlığa kavuşacaktır. Saul hayatını, kimliğini sorgulayacağı hatta kendi varlığı ve sevdiklerinin varlığını korumak için mücadele etmek zorunda kalacağı bir kabusa çoktan itilmiştir ve düştüğü yer ise yükselmesi için tek şansı olacak olan kanalizasyon çukurlarıdır. Tıpkı her gün kurtulmak, aynı zamanda da kazanmak için mücadele ettiğimiz kendi çukurlarımız gibi.

   Polisiyenin de hakim olduğu kitap, her an merak seviyemizi üst düzeyde tutarken, şaşırtacak gerçeklere, inanılmaz göndermelere ve büyüleyici bir atmosfere ev sahipliği yapıyor. Yazarın kalemi akıcı olduğu kadar, Fareli Köyün Kavalcısı gibi okurları kendi peşine takıp, sorgusuzca sürükleyen bir çekicilikte. Grimm Masalları'nın birçoğunun çocuklara anlatılamayacak ürkünçlükte ve gaddarlıkta olduğunu düşünen, bilinç dışına kişiliğin oluşumunda olumsuz birçok öğe aşıladığına inanan biri olarak; Kral Fare gibi korkunun, iğrençliğin, kokuşmuşluğun, ötekileştirilmişliğin, yabancılaştırılmışlığın son derece bariz olduğu fantastik bir esere, en uygun masallardan biri konu olarak seçilmiş. Yazarın ilk okuduğum, bir kez tadına bakınca bağımlılık yapan Kral Fare adlı kitabı son olmayacak ve edebiyatın nevi çeşnilerine sahip diğer eserleri de teker teker masamda yenilmek üzere yerlerini alacak. Immm..



Yorumlar

  1. Çok merak ettim, masallarin bu modern yorumlarını fantastik kurguya ilham vermelerini seviyorum, keyifli okumalar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar, o halde en kısa zamanda alıp okumanızı tavsiye ederim, gerçekten güzel bir kitap :) Teşekkür ederim sizlere de keyifli okumalar dilerim :)

      Sil
  2. Fantastik listme ekledim. Karikatür de iyiymiş ha :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahaha, kitabı okuduğunuzda karikatürle kitap arasında önemli bir bağlantı yakalayacaksınız ;)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİTAP 15 # SİLO - HUGH HOWEY

KİTAP 3 # MACERA TÜNELİ 4- UZAY DIŞINDA YOLCULUK- EDWARD PACKARD

KİTAP 48 # AZİZ SANCAR VE NOBEL'İN ÖYKÜSÜ - ORHAN BURSALI