KİTAP 12 # YERDENİZ BÜYÜCÜSÜ - URSULA K. LE GUIN

     

YERDENİZ BÜYÜCÜSÜ
/ A WIZARD OF EARTHSEA

YERDENİZ 1

Ursula K. Le Guin

Çeviri: Çiğdem Erkal İpek

Metis Yayınları

Ekim 2006

Tür: Fantastik

     Açıkçası böyle detaylı ve kapsamlı hazırlanmış bir evren ve bu evrendeki fantastik maceralardan oluşan bu harika kitabı anlatabilecek yetkinlikte olduğumu sanmıyorum.Ama el verdiğince, klavyemin tuşları bastığınca bir şeyler geveleyeceğim.

    Kitabımız öncelikle 3 kitap olarak yazar tarafından kaleme alınmış ama yıllar sonra kitapların peşi sıra devamı gelmiş.Seri böylece 5 kitap+1 öykü kitabı olmak üzere 6 kitapla son bulmuştur.

Kitaplarımızın sıralaması ise şöyle:

1- Yerdeniz Büyücüsü
2- Atuan Mezarları
3- En Uzak sahil
4- Tenahu
5- Öteki Rüzgar
6- Yerdeniz Öyküleri

    Ayrıca Metis Yayınevi  serinin 30.yılı dolayısıyla kitapları biraraya getirip tek cilt halinde basmış.Güzel de yapmış.İnsanları bu sayede ikileme düşürmeyi de ihmal etmemişler: Parça parça mı alsam tek cilt olarak mı alsam? (aynı derdi Bir Uzay Efsanesi bakımından da yaşamaktan alamadım bir türlü, yapmayın bu işkenceyi bize sevgili yayınevleri :( )

    Yerdeniz adı üstünde denizler ve adalardan oluşan bir coğrafi yapıya sahip.Ancak adalarının tamamı keşfedilmemiş anladığım kadarıyla.Bu uçsuz bucaksız fantastik dünyada yaşayan insanlar bu dünyanın bir ucu ve bucağı olduğunu düşünüyorlar.Bizim dünyamızın da geoid olduğunun keşfedilmediği zamanlardaki gibi dünyanın bir ucunun olduğu ve sonuna gidildiğinde aşağıya düşüleceği düşüncesi bu evrende de hakim.Bu yüzden insanlar gemilerinin yelkenlerini uzak diyarlara açamıyorlar.Buna kalkışanların da dönmediklerine yönelik efsaneler var.Bu yüzden anladığım ve yaptığım araştırmalar sonucunda gördüğüm kadarıyla bu dünyada birtakım takımadalar hala keşfedilmemiş durumda.

   Yerdeniz, teknolojinin olmadığı, dünyamızdakinden farklı insan ırkların hüküm sürdüğü, demircilik, hayvancılık, balıkçılık, deniz ticareti gibi geçim yollarının olduğu bununla birlikte efsunların, büyülerin, ejderhaların normal hayatta önemli yer edindiği bir dünya.

  Yerdeniz dünyasında bilinmesi gereken en önemli şeylerden biri ise bu dünyadaki her varlığın isminin çok önemli olduğu çünkü bu isimler bilinmeden büyü yapılamıyor ayrıca bir kişinin isim gününde aldığı gerçek ismini bilen, o kişinin güçlerine de hakim olabiliyor.Bu yüzden kişiler bu dünyada birbirlerine takma adlarıyla hitap ediyor, gerçek isimlerini ya saklı tutuyor ya da sadece güvendikleri kişiye söylüyor.

   Her fantastik diyarda bulunan kötücül ırkların buradaki versiyonu; Karglar.Kitabın girişinde okuduğumuz kadarıyla Kargad İmparatorluğu o zamanlar için güçlü ve kötücül, yağma kültürünü benimsemiş, diğer diyarlarda konuşulan hiçbir dile benzemeyen bir dille konuşan, kanın renginden ve yanan köylerin kokusundan hoşlanan, beyaz tenli, sarı saçlı, vahşi, barbar insanlardan oluşan bir imparatorluk.

   Yerdeniz Büyücüsü'ne dönersek karşımıza kitabın başkarakteri olarak Çevik Atmaca çıkıyor.Gont adlı yerde, Kuzey Yakası Vadisi'nin başındaki dağın yükseklerine kurulu Onakçaağaç adlı köyde doğan ve yetişen Çevik Atmaca'nın annesi kendisi küçükken ölmüş ve annesinden kendisine kalan tek şey ise çocukluk ismi olmuş: Duny.
Çevik Atmaca'nın kendinden yaşça büyük altı tane ağabeyi var ama bunlar da çeşitli işlerle meşgul olmak üzere başka kasabalara giderek evden ayrılmışlar.Geriye bir tek köyün tunçustası olan pek konuşmayan, suratsız bir adam olan babası ve Çevik Atmaca kalmış.Çevik Atmaca'yı şefkatle yetiştirebilecek kimse kalmadığından çocuk bir yaban gibi yetişmiş.Zaten daha sonra bu çıkık , huysuz ve hırslı yapısı başına çok büyük dertler açacak çoook.

    Keçi çobanlığı yapan Çevik Atmaca'nın bir de kendisiyle pek de ilgilenmeyen efsun yapmakla uğraşan cadı teyzesi mevcut.İşte bu cadı teyzesinin çocuğun çok büyük bir büyücü olacağını anlaması ve ona birkaç büyü öğretmesi ile olayların fitili ateşleniyor.Çocuğun kaderinin dönemeci olan olay ise; Kargların yaşadıkları Gont'a saldırması ve iklim büyüsü yapan Çevik Atmaca'nın varlığının tüm gücünü harcayarak köylerini bir sis içinde bırakarak Karglarla olan savaşı kazanmalarını sağlaması.
Çocuk bu başarısı ile tüm köyde ünleniyor bunun yanı sıra ismi çevre köylere ve hatta Re Albi Büyücüsü Sessiz Ogion'a kadar ulaşıyor. Ogion ise; Zelzeleye Dizgin Vuran Adam olarak bilinmekte bu namını ise büyük bir zelzeleyi dağlarla konuşarak engellemesine borçlu.

   Çocuğun bu başarısını duyan büyücü Ogion çocuğun güçlerinin büyüklüğünün farkına vararak çocuğu yanına çırak almak üzere Onakçaağaç köyüne geliyor.Ogion, Geçiş Töreni olan İsim gününde çocuğa Kadim dillerden olan bir isim veriyor: Ged. Artık bundan sonra kahramanımızın korunması gereken ismi ve kitap boyunca bilinen adı Çevik Atamaca dışında kullanılan ismi Ged oluyor.

   Törenin ardından Ged, babasının kendisi için yaptığı tunç bıçak, vücuduna göre dikilen bir kaban ve cadı teyzesinin kendisi için tılsımladığı akçaağaçtan bir bastondan ibaret olan tüm eşyalarıyla, köyüyle vedalaşıp yeni ustasıyla fantastik maceralarına yelken açmak üzere yola koyuluyor.Ama kader ve büyücülüğün sabır gerektiren dolaylı yollarından gitmek istemeyen Ged'in yapacağı tercih, ustasıyla da yolunun ayrı düşmesine neden olacak, Ged bir bilinmeze; Roke büyücülük okuluna gitmekle başlangıç yapmış olacaktır.

''...Güce sahip olup da onu kullanmayacak kadar akıllı olmanın ne işe yaradığını merak etti...''

''Ged, şimdi beni iyi dinle.Tehlikenin gücü, gölgenin ışığı kuşattığı gibi kuşatacağını hiç düşünmedin mi? Sihir, zevk için veya övülmek için oynadığımız bir oyun değildir.Şunu düşün: Bizim sanatımızdaki her söz, her hareket ya hayır için ya da şer için yapılır.Bir şey söylemeden veya bir şey yapmadan önce ödemen gereken bedeli bilmen gerekir.''

    Bu öğüdü unutarak, ödemesi gereken bedeli bilmeden hırsı ve düşüncesizliğiyle hareket eden Ged başına kadim uğursuzlukların en büyüklerinden birini saracaktır: yok etmesi için ismini bilmesi gereken ama kimsenin ismini bilmediği hatta bir isminin var olduğu şüpheli olan, uğursuz diyarlardan aralanan bir yarıktan kaçarak gelen, Ged'in gücünü ele geçirip tüm kötülükleri evrene hakim kılmaya çabalayan isimsiz bir GÖLGE.İşte Ged'in hayatını kabusa çeviren, hayatının en büyük pişmanlıklarından birini yaşatan ama aynı zamanda onu olgunlaştıran yok edilmesi gereken bu kötücül Gölge, evrenin ve Ged'in ya sonu olacaktır ya da Başbüyücü olması yolunda vermek zorunda olduğu önemli sınavlardan en zoru olacaktır.İşte kitap da bilinmeyen tüm bu sorulara ilerleyen sayfalarda cevaplar verecektir.

''BİR MUM YAKAN BİR GÖLGE YARATIR!''

    Bakalım Ged yaktığı mumla yarattığı bu gölge ile baş edebilecek midir? Orasını da okuyun görün artık benden bu kadar :)

 

 
      Son olarak böyle başarılı bir evren ve akıcı bir konu ve harika bir kurgu oluşturduğu için Ursula K.Le Guin'e hayranlıklarımı sunuyor, serinin devamını okumak için can attığımı ve herkese okumasını şiddetle tavsiye ettiğimi belirtmek istiyorum. Ayrıca çevirmen Çiğdem Erkal İpek'in de ellerine sağlık, gerçekten çok başarılı bulduğum bir çeviriydi okuma açısından hiç sorun yaşamadım, ki ekstra bilgi olarak; kendisi ilerleyen günlerde okumayı planladığım Yüzüklerin Efendisi'nin de çevirmeni.Bu tarz kült fantastik eserleri çevirmenin hiç de kolay olmadığını düşünüyorum ve bu işi hakkıyla yapan herkese saygılarımı sunuyorum.

   Şimdilik benim serinin devamını okumam maalesef mümkün değil, okuyacak şanslılara şimdiden keyifli okumalar diliyorum. Ayrıca ayağa gelen güzel bir fırsatı da son dakika haberi olarak buraya bırakıyorum:

İdefix'te seri fırsat kampanyasında ve % 40 indirimli.Almak isteyenler buradan buyursun. ( düzenleme: kampanya süresi bittiği için link aktif değildir. )

Not: tamamiyle duyuru amaçlıdır yoksa idefix maalesef bir şeyim olmaz :(

Yazarın okuduğum / başta okumak istediğim önerebileceğim kitapları: Hangi birini sayayım? hem yazara hem kendime hakaret olur siz en iyisi mi hepsini okuyun :)